İngilizce, İspanyolca, Fransızca, Japonca ve daha yüzlerce dil öğrenilmek için bir yerlerde bekliyor. Dil öğrenmek ya da öğrenmek zorunda olanlar yoğun bir çabaya rağmen istedikleri seviyeye ulaşmakta zorlanıyorlar. Çünkü dil öğrenirken yapılan hatalara maruz kalıyorlar. Örneğin öğrenilen dili sürekli dinlemek gerektiği gerçeği atlanıyor, göz ardı ediliyor. Oysaki dili öğrenmek için en gerekli şey sürekli dinlemek, dinlemek ve dinlemektir. Bir bebeğin dili öğrenme biçimini ele aldığınızda kulak aşinalığıyla dili keşfettiğini görebiliriz. Dil öğrenenlerde okuma ve yazma ile birlikte dinlemeye özen göstermelidir.
Yurtdışına dil öğrenmeye gidip de öğrenmeden gelenler dahi olabiliyor. Bu duruma yol açan temel şey, öğrencinin gittiği ülkede yine kendisiyle aynı ana dile sahip kişilerle arkadaşlık etmesi oluyor. Türkiye’den yabancı dil eğitimi için farklı ülkelere giden öğrencilere verilen öneri, Türklerden uzak dur oluyor. Zira Türk öğrencinin okuldan arta kalan zamanda hatta okul içerisinde bile vaktini sürekli Türk öğrencilerle geçirmesi dili öğrenmeyi zorlaştırıyor. Yurtdışında dil okuluna gidecek olan birçok kişi Türk öğrenci yoğunluğunun olmadığı yer konusunda hassasiyet gösteriyor. Peki dil öğrenirken nelere dikkat edilmeli, en çok yapılan hatalar ve bu hataların doğrusu nedir? İşte önerilerimiz;
Ezberlemeyin; öğrenin ve yaşayın. Türkiye’de ezberci sistemin yarattığı olumsuz etki yüzünden öğrenciler gittikleri dil okulunda dahi kendisine sunulan bilgileri ezberlemeye odaklanıyor. Ezberlemek yerine öğrenmek, öğrenilen bilgiyi günlük hayata yaymak kalıcılık sağlıyor.
Hata yapmaktan çekinmeyin. Türklerin ve birçok milletin dil öğrenmedeki en büyük engeli özgüven eksikliğinden kaynaklanıyor. Yanlış bir şey söylerim, gramerim kötü olur, telaffuz hatası yaparım endişesi ile sosyal alanlarda konuşmaya çekinen kişiler, yabancı dil öğrenmekte zorlanıyor.
Öğrenilen dil ile haşır neşir olun. Örneğin İngilizce öğreniyorsunuz, o halde filmleri önce Türkçe altyazı ile sonra ise İngilizce altyazı ile izleyin. Öte yandan İngilizce şarkılar dinleyin, makaleler okuyun, başlangıç v orta düzey masal kitapları okuyun, bir şeyler yazın, günlük tutun.
Konuşma ve okuma pratiği yapın. Konuşma için eğer o dilin konuşulduğu bir ülkedeyseniz bolca sosyalleşmeniz önerilir. Bir noktadan sonra mecburiyetten dahi dili öğrenirsiniz. Kendi ülkenizde veya ana dilin farklı olduğu bir ülkedeyseniz internetten dili konuşan kişilerle sohbet edebilir, haberleri ve makaleleri sesli okuyabilirsiniz. Sesli okumak ve konuşmak hatalarınızı gösterir, kulağınızı pekiştirir, dile alışmanıza yardımcı olur.
Gramere takılmayın. Çocukların kurallı bir dille konuştuğundan emin misiniz? Hayır. Gramer dil öğrenmenin çok küçük bir bölümünü işgal ediyor. Kendinizi gramere bağlayıp bütünü kaçırmayın. Gramer canınızı sıktıkça dilden soğursunuz. Gittiğiniz ülkedeki insanların cümle yapılarını inceleyin, hiçbiri birebir kurallı, kusursuz cümleler kurmuyor. Hata yapmaktan çekinmeyin ve sizler de kendinizi dile kaptırmaya çalışın.